Hz. Ali (kv)’nin Sevgisi.

Sayfa 286 dan alınmıştır.

 

Hz. Ali (kv)’nin Sevgisi Cennet Müjdecisidir ve Hz. Ali (kv) ve Sevenleri Kurtuluşa Erecektir.

Abdullah b. Abbas nakletti: Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellemden sordum ki: “Ey Allah’ın Resûlü! Kıyamet gününde ateşten cevaz var mıdır?” “Evet, vardır!” buyurdu. “O cevaz nedir, Ey Allah’ın Resûlü?” diye sorduğumda, şöyle buyurdu: “Ali b. Ebî Tâlib’e edilen muhabbettir.”

Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde Ali, havuzumun başında duracak. Cennete ancak Ali b. Ebî Tâlib’in cevaz verdikleri geçecek.”

Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem buyurdu ki: “Kıyamet gününde Allah (celle celâlühü), Cebrâil (as)’ın cennetin kapısına oturmasını ve cennete ancak Ali b. Ebî Tâlib’den temiz bir kâğıtla geleni içeri almasını emredecek!”

Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde Sırat Köprüsü, cehennemin kenarına kurulduğunda, onun üzerinden ancak Ali b. Ebî Tâlib’den bir izin yazısı getiren geçebilecek!”

 Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde şanı yüce olan Allah beni ve Cebrâil (as)’ı; Sırat Köprüsü üzerinde durduracaktır. Ancak elinde Ali b. Ebî Tâlib’in müsaadesine dair belgesi olanları geçebilecektir.”

 Hz. Ebû Bekir (ra); Hz. Ali (kv)’nin yüzüne bakıp gülümsedi ve şöyle anlattı: Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellemin, Ali hakkında şöyle buyurduğunu kendim duydum: “Sırat Köprüsü’nden ancak Ali’den cevazı (müsaadesi) olanlar geçecektir.”

Abdullah b. Abbas nakletti: Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellemden sordum ki: “Ey Allah’ın Resûlü! Kıyamet gününde ateşten cevaz var mıdır?” “Evet, vardır!” buyurdu. “O cevaz nedir, Ey Allah’ın Resûlü?” diye sorduğumda, şöyle buyurdu: “Ali b. Ebî Tâlib’e edilen muhabbettir.”

 Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde Ali, havuzumun başında duracak. Cennete ancak Ali b. Ebî Tâlib’in cevaz verdikleri geçecek.”

Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem buyurdu ki: “Kıyamet gününde Allah (celle celâlühü), Cebrâil (as)’ın cennetin kapısına oturmasını ve cennete ancak Ali b. Ebî Tâlib’den temiz bir kâğıtla geleni içeri almasını emredecek!”

 Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde Sırat Köprüsü, cehennemin kenarına kurulduğunda, onun üzerinden ancak Ali b. Ebî Tâlib’den bir izin yazısı getiren geçebilecek!”

 Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde şanı yüce olan Allah beni ve Cebrâil (as)’ı; Sırat Köprüsü üzerinde durduracaktır. Ancak elinde Ali b. Ebî Tâlib’in müsaadesine dair belgesi olanları geçebilecektir.”

Hz. Ebû Bekir (ra); Hz. Ali (kv)’nin yüzüne bakıp gülümsedi ve şöyle anlattı: Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellemin, Ali hakkında şöyle buyurduğunu kendim duydum: “Sırat Köprüsü’nden ancak Ali’den cevazı (müsaadesi) olanlar geçecektir.”

 Hz. Ali (kv) şöyle buyurdu: “Bu ümmet, yetmiş üç fırkaya ayrıldı. Yetmiş ikisi ateşte, biri ise beni sevenler ve şiâm (taraftarım) cennettedir.”

Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Ümmetim içinde yetmiş bin kişi hesapsız olarak cennete girecektir.” Sonra yanında bulunan Hz. Ali (kv)’ye iltifat eden Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem: “Ey Ali! Hesapsız cennete girecek olanlar senin şiândandır (taraftarındandır). Sen de onların başında bulunacaksın!”

 Hz. Ali (kv) gelirken, Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem Ashâb’a hitaben şöyle buyurdu: “Nefsim kudreti elinde olan Allah’a yemin olsun ki, bu gelen ile şiâsı (taraftarları) kıyamet gününde kurtulanlardır.”

Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Ali ve şiâsı (taraftarı); kıyamet gününde muradlarına ereceklerdir.”

 Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Ey Ali! Gökyüzünün bekçileri meleklerdir, yeryüzünün bekçileri de senin şiândır (taraftarlarındır).”  Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde Ali b. Ebî Tâlib’i yedi isim ile çağıracaklardır. Şunlardır: Ey Sıddîk, Ey Yol Gösterici, Ey Âbid, Ey Hâdi, Ey Mehdî, Ey Yiğit ve Ey Ali! Sen ve şiân (taraftarın) hesapsız olarak cennete geçiniz.”

 Hz. Ömer (ra) nakletti: Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellemin şöyle buyurduğunu duydum: “Şanı yüce olan Allah, Ali’nin yüzünün nurundan, yetmiş bin melek yarattı. Onlar kıyamet gününde Ali’nin sevenlerine istiğfar edeceklerdir.”

Resûlüllah sallellâhü aleyhi ve âlihi vesellem şöyle buyurdu: “Ali’nin tarafı, Allah’ın tarafıdır. Ali’nin düşmanı olan insanlar, şeytanın tarafıdır.”